psikolog ebrar sabak
Ebrar Sabak, Psikoloji lisans eğitimini ve Klinik Psikoloji yüksek lisansını yüksek onur dereceleriyle tamamlamıştır. Yüksek lisans tezinde, çocukluk çağı travmaları ile yakın ilişkilerde maruz kalınan psikolojik şiddet arasındaki ilişkide nesne ilişkilerinin aracılık rolünü incelemiştir. Çalışmaları, özellikle travma, melankoli, yas süreçleri, kaygı ve depresyon, kişilik yapılanmaları ve yakın ilişkide tekrar eden örüntüler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Klinik yaklaşımında psikanalizi temel almakta; nesne ilişkileri kuramı odağında uzun süreli bireysel psikoterapiler yürütmektedir. Şema terapi, BDT ve psikodinamik terapi ekollerinde çeşitli eğitim ve süpervizyonlar almış; temel varoluşçu analiz eğitimini tamamlamıştır. Bugün varoluşçu düşünceden daha çok yazın ve yayın çalışmalarında yararlansa da, klinik pratiğini psikanalitik çerçevede sürdürmektedir. Akademik yayınlarını ve eğitim çalışmalarını sürdürmekte; klinik çalışmalarını İstanbul Şişli/Teşvikiye’deki ofisinde psikoterapist olarak yüzyüze ve online olarak yürütmektedir.
Lisans eğitimi süresince çeşitli klinik stajlarına ek olarak; Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde yatılı servis ve poliklinik stajlarını tamamlamıştır. 2020 yılından bu yana Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümünün rotasyon programına gönüllü katılım sağlamaktadır.
2020 yılında İnsanca Akademi’yi kurmuştur. Bugüne dek pek çok eğitmene, projeye ve katılımcıya ev sahipliği yapmış olan platform; psikoloji, psikanaliz, sanat ve felsefe alanlarında eğitim ve etkinlikler düzenlemektedir. Sabak, halen kurumun kurucu direktörü ve genel koordinatörü olarak Akademi çatısı altında çalışmalarını sürdürmekte; okuma grupları, çalıştaylar, seminerler ve süpervizyonlar düzenlemektedir.
Klinik Psikolog Ebrar Sabak, akademik çalışmalarına, psikanalitik formasyon sürecine, düzenli süpervizyonuna ve kendi formal analizine devam etmektedir.
Klinik çalışmalarını İstanbul Şişli/Teşvikiye’deki ofisinde psikoterapist olarak yüzyüze ve online olarak yürütmektedir.
İLETİŞİM VE RANDEVU
çalışma alanları
Psikoterapist
Klinik Psikolog Ebrar Sabak, psikanalitik yönelimle çalışan bir psikoterapisttir. Travma, melankoli, yas, kişilik yapılanmaları ve ilişki örüntüleri üzerine yoğunlaşmakta; klinik pratiğini İstanbul Teşvikiye’deki ofisinde sürdürmektedir. Psikanaliz formasyon eğitimlerine, süpervizyona ve kendi formal analizine devam etmektedir.
Eğitmen
Arkhé Projesi, İnsanca Akademi ve çeşitli üniversitelerde psikanaliz, sanat ve psikoloji alanlarında seminerler ve eğitimler vermektedir. Bunlara ek olarak; psikanalitik okuma grupları, çalıştaylar ve süpervizyon grupları düzenlemektedir. Çalıştay grubu ile çıkardıkları metinlerin 2026 editörlüğünü üstlenmektedir.
Kurucu Direktör
2020 yılında kurduğu İnsanca Akademi, 300’ü aşkın gönüllü ekibi ve 40.000’i aşan katılımcısıyla sanat, psikanaliz ve psikoloji alanında projeler üreten bir eğitim ve gelişim platformudur. Ebrar Sabak, İnsanca Akademi’nin kurucu direktörü olarak öğrenci ve uzmanlara yönelik eğitim programlarına, çalıştaylara ve projelere liderlik etmektedir.
Ölenle Ölmek veya Melankoli
Freud, 1917 yılında yayınladığı Yas ve Melakoli metni ile çarpıcı bir dizi kavram öne sürer. Öne sürülen kavramların ve metnin tamamının psikanaliz literatürü için önemi büyüktür. Bu metnin önemli özelliklerinden biri, sonrasında gelişen nesne ilişkileri kuramının temel taşlarını oluşturacak olması, bir diğer önemli özelliği ise Freud’un düşünme sistemini ve kavramsallaştırma sürecini okuyucunun adeta gözleri önünde gerçekleştiriyor oluşu sebebiyle okuyucuya kendisinin üretim sürecini izleme fırsatı veriyor olmasıdır.
Travma veya "Bir Anda Büyüyüvermek"
“Bilge bebek” kavramı, psikanalitik literatürde kendine yer bulmadan çok önce, Ferenczi’nin kendi çocukluğunu tarif etmek için kullandığı bir ifadeydi. Bakım verenin duygusal yoksunluğu karşısında henüz vakti gelmemiş bir olgunlukla, bebeğin ebeveyne yönelik koruyucu tutumunu dile getiriyordu bu söz. Ferenczi’nin tarif ettiği bilge bebek, annesinin taşıyamadığı acıyı sezerek onu kendi üzerine alan, erken bir bilgelik geliştiren çocuğun ta kendisiydi.
Taşınmanın Psikanalizi
Taşınmak, dışarıdan bakıldığında yalnızca mekân değişikliği gibi görünür; oysa ruhsal uzamda çok daha köklü, çok daha derine işleyen bir harekettir. Bir yerden başka bir yere geçmek, çoğu zaman ruhsal bir perdenin aralanması gibidir. Gerek eski eşyaların arasından açılan geçmişe yolculuk içinde pek çok yas deneyimini barındırmaktadır. Bir yandan kurucu bir işlevi de olan taşınma, doğası gereği bir geçiş alanı işlevi oluşturmaktadır.
SEMİNERLER, FİLM ANALİZLERİ, EĞİTİMLER
